Hüseyin Bahri Alptekin'i kaybettik.

Hüseyin Bahri Alptekin, 1 Ocak 2008'de atölyesinde geçirdiği kalp krizi sonucunda yaşamını yitirdi. 1957 doğumlu Alptekin, 2007 yılında "Don't Complain" başlıklı enstalasyonuyla 52. Venedik Bienali'nde yer almış, 4. ve 9. Uluslararası İstanbul Bienalleri, Manifesta V ve Sao Paulo Bienali'nin de aralarında bulunduğu birçok uluslararası sergiye katılmıştı. İKSV olarak, uzun yıllardır birlikte çalıştığımız ve gelecekte de nice projelerde beraber çalışacağımızı ümit ettiğimiz değerli bir sanatçıyı ve eşsiz bir dostu kaybetmenin derin üzüntüsü içindeyiz. Eşi Camila Rocha Alptekin, oğlu Cemali Marino ve tüm sanat camiasına başsağlığı diliyoruz.



Hüseyin Alptekin, Bienalde Türkiye’yi temsil eden yerleştirmesinin başlığını, bir memnuniyetsizliği şikâyet yoluyla gidermenin boş yere konuşmak olduğunun bilincinde kalarak “Don’t Complain” (Şikâyet Etme) koymuş. Memnuniyetsizliği bu yolla gidermek üstünlük taslamaktır, çünkü “şikâyet etme!” uyarısı, “şikâyetçi”nin elinde olanla yetinmesini ummaktır. En başta bir memnuniyetsizliğin var olup olmadığını ya da bu uyarının aslında bir önlem olup olmadığını bilmememiz de kuşkularımızı artırıyor. Bu başlık fiziksel biçemini, İstanbul'un sürekli yeniden şekillenen açıkhava reklamlarının oluşturduğu düzensiz sistemlerden yola çıkarak bir ışıklı panoda bulur. Böylesi açıkhava reklamları, ileri ve düşük teknolojinin, yerel zanaat ve ithal teknolojik yeniliklerin kolayca harmanlandığı yerel koşullarda, bir tür küresel ekonomi dahilinde işler. Alptekin, etik bir aşırmacı olarak sokağın müellifsiz yaratıcı ortamına uzun süredir ilgi duymakta. Bu bağlamda, büyük boyutlu yerleştirmesi de sanatçının Gürcistan'ın başkenti Tiflis'te deneyimlediği bir zihin haline yeniden başvurmasının sonucu. Yerleştirme, girişleri yarı kemerli, her biri özgün beş tekil hücreden oluşuyor. Bu alanların çıkış noktası, lokantaların açık bir avlu etrafında birbirinden ayrı kabinlerle bölündüğü belirli bir toplu yemek yeme düzeni. Bu özgün düzende müşteriler, herhangi bir bağlantı kurma zorunluluğu olmadan birbirlerinden mekânsal düzlemde ayrı durabiliyorlar. Böylece konuk grupları, diğerlerinin katarsis ve coşkularından kendilerini ayrı tutabiliyor. Yerleştirmedeki her bir kabinde, kimileri çizgisel olan, kimileri olmayan; bazıları sesli, bazıları sessiz olan, rasgele ve ikincil önemdeki anların, tarihe geçmemiş anonim mitlerin ve dikkatimizden kaçan uçucu eylemlerin kayıtları olan, birbirini izleyen yüzlerce tekil imgeden oluşmuş videolar yer alıyor. “Küçük Vakalar” adını taşıyan filmler, Türkiye, Kosova, Hindistan ve Brezilya gibi birçok farklı yerden geliyor. Buraları, geçtiğimiz yıllarda Alptekin’in geçici olarak yuvası sayarak yaşadığı yerler. Alptekin, Öteki'yle bir arabuluculuğun değil, paylaşılan siluetlerin arayışı içinde. Juhu Tara Plajı’nda geçen “Bombay Vakası” ve Ipanema Plajı’nda geçen “Rio de Janeiro Vakası”, yaşam tarzı olarak projelendirilmeden ya da servet sahibi olmuş sınıfların emelleri olarak planlanmadan birbirleri üzerine zorlanmadan katlanıyorlar. Bu küçük vakalar kolektif bir ufuk üretiyor. Küreselleşmenin görünmeyen dipsel yaşamına ve yersiz, başıboş varlıkların evrenine derin bir duygudaşlıkla bağlılık, Alptekin'in seyyah canlılığıyla birlikte yuvadan ve yerel bağlamdan "kaçışı"yla da ilgilidir. Diğer zihinsel mekânlar civarındaki usanmaz araştırmaları sanatçıya özgün bir bilgi ve bir çalışma modeli sunar. Bu yerleştirme, "Cheap Finnish Labour" projesi ve BRG: Barn Research Group [Johan Ångerman, Peter Båsk, Camila Rocha, Cemali Marino, Hüseyin Alptekin] desteğiyle, sanatçının yer aldığı Platform Vaasa misafir sanatçı programının bir parçası olarak Finladiya'nın Vaasa kentinde hazırlandı.

Vasıf Kortun